Peki hiç düşündünüz mü çevrenizde az da olsa mutlu evli çiftlerin gözlerinde ki ışıltı nerden gelir. Sizce bu sevgi mi ? Aşk mı ? yada güven mi ?
İnsanların tarihleri boyunca belki en büyük sorunlarından biri olmuştur evlilik sıkıntıları. Eşler arası uyuşmazlık kimilerinin hayatlarını bir çıra gibi yakmıştır. İşte tüm bunun gibi sorunlar için uzmanımız bakın bizlere neleri önermiş ?
Mutlu Evliliğin Sırrı !
Evliliklerde mutluluğun kolay ve kestirme bir yolu olmadığına dikkat
çeken CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Mutlu evlilik; bir şans
değildir; çaba, emek, sabır, özveri, uzlaşma, anlaşma ve önemsemenin bir
ürünüdür. Mutlu ve iyi evliliğin sırrı bir ilaç terkibi gibi karışık
olabilir, ancak mutlu evliliğin bazı evrensel sırları vardır. Biraz
sevgi, saygı, güven, biraz eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve
yapması gereken fedakârlıklar, biraz duygusal istikrar ve destek, biraz
karşısındakinin verme ve alma ihtiyacını tanıma, biraz finansal güvenlik
iyi bir evlilik ilacını oluşturan karışım olarak belirlenebilir.
Sağlıklı ve mutlu bir evliliği gerçekleştirebilmek için sevgi, saygı ve
güven temel koşullardır. Evlilik ilişkisi 3 önemli unsur üzerine
kuruludur:
—Sevgi, şefkat, bakılma
—Beğenilme, onaylanma, hayranlık
—Arzulanma.
Bu
3 unsur birbiriyle etkileşim içindedir ve doyumlu evliliklerde uygun
bir denge hali içerir ve bu unsurdan sadece biri ya da ikisi söz konusu
ise, çiftlerin bir arada olmalarını sağlayan bağ olabilir ama tam olarak
mutluluk ve doyum veren bir birliktelikten söz edilemez. Evlilikte
mutluluğun kolay ve kestirme bir yolu yoktur ama ona doğru giden yavaş
ve çetin bir yol vardır. Biz CİSED olarak kendimizce bir sır vermeye
çalıştık. Bize göre mutlu evliliğin sırları şunlardır:
—Karşındakini olduğu gibi kabullen ve onu değiştirmeye çalışma.
—Yaşanan her sıkıntıda “benim payım nedir?” sorusuna odaklan ve
kendinde kendince hatalı bulduğun davranışları değiştirmeye çalış. Yani
suçlamak yerine sorumluluk al.
—Haklı olmak yerine mutlu olmayı seç.
—Koşulsuz sev ve kabullen. Değişim için karşılık bekleme, “ben şunu
değiştirdim, sen de şunu değiştir” demeden, sabırla, inançla kendini
değiştir. Çünkü insanların karşısındaki değiştirme güçleri çok azdır,
ancak kendilerini değiştirme güçleri çok fazladır.
Ancak her şeye
rağmen her evlilikte anlaşmazlıklar, fikir ayrılıkları ya da tartışmalar
olabilir, önemli olan bunları dozunda tutup insani bir şekilde olayları
ve sorunları halledebilmektir.” dedi.
Evlilik işlerden arta kalan zamanlarda idare edilebilecek bir kurum değil
Günümüzde
aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların giderek arttığına dikkat
çeken CİSED Genel Sekreteri ve CİSED Medya ve Halkla İlişkiler
Koordinatörü Psikolog Serap Güngör; “Mutlu evliliklerin sırları herkese
göre her topluma göre değişkenlik gösterebilir ancak dünyanın her
yerinde tüm ilişkilere uyan bazı “iyi geçinme kuralları” vardır. Örneğin
sevgi, saygı, güven, yakınlık, mahremiyet ve cinsellik eşleri bir arada
tutan, evliliği yürüten çok önemli unsurlardır. Çoğu insan sevginin bir
duygu olduğunu sanır, oysa sevgi duygudan ziyade bir mevcudiyet
biçimidir. Bu nedenle önemli olan ideal eşi bulmak değil, daha sevgi
dolu ve gerçekçi bir insan olabilmektir. Olgun sevgi, “eşlerin birbirine
dikkat, kabul, takdir, şefkat sunması” ve “kendileri olmakta özgürlük
tanıması” üzerinde yükselebilir. Bunlar sağlandığında evlilik; çocukluk
yaralarının kanatıldığı bir arenaya değil, bu yaralara merhem olunabilen
kutsal bir ilişkiye dönüşebilir. Bu nedenle evlilik çok önemli bir
kurumdur, işlerden arta kalan zamanlarda idare edilebilecek bir kurum
değildir. Evliliği sürdürmek için bazı “temel iletişim becerileri”
vardır, bunlar sonradan öğrenilebilir şeylerdir. İletişim; hak
vermeseniz de anlayarak dinlemek, düşünce ve duyguları suçlamadan
paylaşabilmek, samimi ve dürüst olarak karşı tarafı adam yerine koymak,
fikirlerine ve tercihlerine saygı duymaktır. Böyle bir iletişim
becerisini kazanmak zaman alabilir ama her eğitim seviyesinden insan bu
becerileri öğrenebilir ve kendini geliştirilebilir.” dedi.